Yazı: Emine Önel Kurt, Zerrin İren Boynudelik

Dipnotlar

1 Sidney W. Mintz, Şeker ve Güç: Şekerin Modern

Tarihteki Yeri, Çev: Şükrü Alpagut, Kabalcı Yayınevi, İstanbul, 1997, s. 57.

2 Paul Freedman, (Haz.), Yemek: Damak Tadının Tarihi, Oğlak Yayınları, İstanbul, 2008, s. 94.

3 Freedman, age, s. 177.

4 Şeker Avrupa’ya her zaman deniz aşırı ülkelerden geldiği için egzotik olarak kabul edilmiştir.

  1. yüzyıla gelindiğindeyse tıbbi açıdan yararları tartışılmaya başlanmıştır. Fransa’da doktorlar şekere karşı çıkarken, Ansiklopedistler onu doğal bir besin ve meyve olarak kabul ederek kullanımını desteklemişlerdir. (Silvia Malaguzzi, Food and Feasting in Art, Getty Publications, Los Angeles, 2008, s. 270.)

5 1390’lı yıllarda II. Richard’ın aşçıları tarafından hazırlanan The Forme of Cury’de şekerin baharat gibi kullanımına ait pek çok tarif vardır. (Mintz, age,

s. 142)

6 İki kıta arasında yiyecekten, hayvan türlerine hatta hastalıklara varana kadar kültürel alışverişi ifade eden “Kolomb Değişimi/Takası” terimi ilk kez tarihçi Alfred W. Crosby’nin The Columbian Exchange adlı kitabında yer alır. Eski Dünya olarak da tanımlanan Avrupa ve Afrika kıtaları ve Yeni Dünya (Amerika kıtası) arasında yaşanan bu değişim, ismini Amerika’ya ulaşan Kristof

Kolomb’dan alır.

7 Bu yazıda ele alacağımız sanat eserleri şekerin “tatlı” yanını öne çıkaran örneklerden seçilse de şekerin tarihinin acı yanını ele alan sanatçılar da olmuştur. Bunlardan yakın tarihli bir örnek olarak Kara Walker’ın 2014 yılındaki Marvelous Sugar Baby adlı çalışması hatırlanabilir. Walker, New York’ta bulunan Domino Şeker Fabrikası yıkılmak üzere kapanmadan önce, şekerden yapılmış sfenks görünümünde dev bir siyahi kadın heykeliyle yine şekerden yapılmış, şeker taşıyan on üç çocuk heykelinden oluşan ve şeker fabrikasında ağır koşullarda çalışan siyahi kölelerle ilişki kuran bir yerleştirme gerçekleştirmişti.

8 Paul Freedman, age, s. 200.

9 Kahveyle birlikte şeker tüketimin artmasının

bir nedeni de çalışan kesimin bu içeceğe yönelmesidir. Ağır ve uzun çalışma koşullarının olduğu 19. yüzyılda giderek biranın yerini alan,

bol şekerle içilen kahve gerekli enerjiyi almaya yardımcı oluyordu. Bu hem kahvenin hem de şekerin daha kolay ulaşılabilir hale gelmeleriyle de ilişkiliydi.

10 Age, s. 220.

11 Publius Ovidius Naso, Fasti (I-VI) Roma Takvimi ve Festivaller, Çev. Asuman Çoşkun Abuagla, YKY, İstanbul, 2016, s. 160-162 (Kitap IV, 735-755); Publius

Vergilius Maro, Çiftçilik Sanatı: Georgica, Çev. Çiğdem Dürüşken, YKY, İstanbul, 2006, s. 64-75 (Kitap 4-285).